Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

8 Ocak 2011 Cumartesi

EMEL SAYIN


Akort Dergisi Kasım-Aralık /2007
EMEL SAYIN:REFORM ŞART  
Yeni albüm hazırlıklarını sürdüren, T.S.M’nin en önemli seslerinden Emel Sayın, Türk müziğinin bugünkü durumuyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Önceleri kabul etmek istemese de artık Türk Sanat Müziğinin geri planda kaldığını söyleyen Sayın, “net bir yer gösteremiyoruz ama herkesin bunda biraz suçu var. Hepimiz bu suça ortağız…” diyor. Sayın’ın çözüm önerisi ise; üç kelime üzerine kurulu: Cesaret, yenilik ve özen…

T.S.M’ye genel olarak bakarsak, nasıl bir tablo var önümüzde?
Yıllardan beri bu konu bizim birinci konumuz. İçinde de olduğumuz için “T.S.M ne durumda?” diye soruluyor ve bu soru sorulduğunda rahatsız oluyorum. Niye soruluyor diye? Bir şey var ki, bir arıza var ki soruluyor. Önceleri hiç kabul etmek istemedim hep itiraz ettim, çünkü gönlüm buna razı değildi. “Ne münasebet, Türk Sanat Müziğinde bir gerileme yok. Aynı şekilde devam ediyor ve en çok sevilen müziktir” diye hep iddia ediyordum. Ama maalesef, yakın zamana kadar buna itiraz etsem de son senelerde kabul etmek durumunda kaldım. Türk Müziği epey arka planlarda kaldı.  
Neydi size bunları kabul ettiren? Kendim biraz çekildim. Ama ortam, televizyon, basın hepsi bana bunları anlatmaya yeterliydi. Popüler müzik çok ön planda. Aslında pop müzik şarkılarının birçoğunun da Türk Sanat Müziği formlarında yapıldığının da farkındayız. Birçoğu Hicaz makamında, Nihavend makamında. Ama yapılış tarzı ve sunuş o kadar farklı ki… Gençlerin özellikle hoşuna giden bir format bu. Kayahan, Sezen Aksu ve Tarkan’ın şarkılarında ağırlıklı olarak Türk müziği var. Türk Sanat Müziğinin gerilediğini kabul etmek zorunda kaldım. Ama halkın içine girdiğim zaman bir çelişki olduğunu görüyorum. Herkes T.S.M’ye olan özleminden bahsediyor. Düşünüyorsunuz, demek ki gerektiği şekilde sunulmuyor ve verilmiyor Türk Sanat Müziği.
Neden sizce? Yanlış hareket ettik hepimiz. Televizyonların yer vermemesine üzülüyorum hatta kırılganım bu konuda. Bir tek TRT yer veriyor ve o da yeterli değil bence. Halka ne verirseniz ona zamanla alışıyor çünkü. Türk Sanat Müziğini dinlemek için belirli bir birikim ve kültür de gerekiyor. Onun içinde insanlar yaşanmışlıklarıyla, 40 yaşından sonra Türk Sanat Müziğini daha çok sevmeye ve ilgi duymaya başlıyor. Bu onun yaşadıklarıyla da ilgilidir. Çünkü TSM’nin sözleriyle ve müziğiyle bir derinliği var. Algılamak çok kolay değil. Gençlere bu yüzden hak veriyorum. Gençler çok ilgi duymuyor, bir kesimi duyuyor. Algılamakta zorluk çekerler, onlar için cazip olan müzik daha popüler olan müziktir. Bende gençken böyleydim. Düşündüğümde onları anlıyorum ve hak veriyorum. Ama TSM’den hayatları tamamen kopuk devam ederse, hiçbir zaman bilmeyecekler. Belki sevmeyecekler. Yanlış burada ve bu yanlışın bir yerinden dönmek lazım.  Türk Sanat Müziği sanatçıları, bestecileri, yazarları hepimiz kendimizi önce yenileyelim. Net bir yer gösteremiyoruz ama herkesin biraz suçu var. Hepimiz ortağız bence bu suça. Ben öyle görüyorum.


CESARET, YENİLİK VE ÖZEN…
Bu yanlış nasıl düzeltilebilir? Sanat müziğimizi çok iyi icra ederek; gerek sazlarla orkestrayla, gerek sesle ses sanatçılarının buna özen göstermeleriyle düzeltilebilir. Herkes konuşuyor. Ama önemli olan icraat, harekete geçmek. Benimde inşallah söylediklerim burada kalmaz. Farkındayız hepimiz ama her şeyde cesaret gerekiyor. Maddi, manevi fedakarlıklarımızı yapıp gücümüzü kullanıp eyleme geçmemiz lazım, çok geç olmadan. Gençlik, Türk Sanat Müziğini duymadan, bilmeden yaşlanmasın. Böyle giderse bilmeyecekler çünkü. Nüfusumuz genç olunca, Türk Sanat Müziğini sevdirmek için bir reform yapmamız şart demek ki. Bunu daha dinlenir hale getirirsek, gençlere daha cazip gelecek bir formül mutlaka var. Ki popüler müzik onu yapıyor. Çok izlenen popüler kanalların müziğimize yer vermesi gerekiyor. Gazino kültürü bitti. Gazinoların olduğu dönem, Türk Sanat Müziğini yaşatmakta çok etkin bir dönemdi. Her yerde Türk Sanat Müziği vardı.  Her zaman en çok sevilen ve en çok tercih edilen müzik türüydü Türkiye’de. Yine öyle olabilir ama çok olumsuz bir zaman geçti. Çok gayret gerekiyor. Hepimizin ve bu işe emek veren herkesin özen göstermesi lazım. Bakıyorum popüler müzik yapan sanatçılarımız, olumsuz şeylere rağmen son dönemde Türk Sanat Müziği parçalarını okudular. Çünkü farkındalar özlemin. İnsanlar özledi ama nerde nasıl dinleyeceklerini bilmiyorlar. Düzgün yapımcılar, alaturka albümler yapmaktan korkuyorlar, satmaz diye bir kanaatleri var. Yanlış… Güzel yapılan iyi bir repertuvarla ilgi görmemesi olanaksız.
Popüler müzik yapan isimlerin yorumlamasına bakışınız nedir? Bir kere yorumlamalarından önce buna soyunmaları bile çok güzel ama daima bir eksik hissediyorum ben. Nalan,  sesi en yakın olan. Zara yaptı çok sade, güzel. Ama başka bir şey gerekli.  
Nedir o gerekli olan? Onun ne olduğunu bilmiyorum. Türk Sanat Müziğine biraz yeni ama orjinini de bozmadan yeni bir nefes, yeni bir yorum ve çağdaşlık getirmek gerekiyor bence. Çağın ritmine uyacak bir pırıltı eklemek gerekiyor. Birazda modernleştirip, farklı bir şeyler yapılırsa; ya da tamamen otantik olabilir. Bu da yapılmıyor. Çünkü iki arada bir derede kalmış Türk Sanat Müziği. Çok alelade söyleniyor ve icra ediliyor. Şuanda duyduğum sound, yapılan müzikler hiç tatminkar değil.  Otantik olanını yapmalıyız. Osmanlı müziği gibi. Onunda bir dinleyicisi olacaktır ve öyle sevilecektir. Modern çağın akışıyla ona ayak uydurarak bir şey yapmamız lazım. Bizim yaptığımız çok kişiliksiz. Onun için bocalıyor. Eskinin tam orjinalini yapmakta marifettir veya çok yenilemek. İkisinden biri. İki arada ve şahsiyetsiz bir halde şuanda. Hazır bir hamur var. Fevkalade güzel yoğrulmuş, onun tadını tamamlamak için içine belki bir karanfil tanesi atmak gerekiyor. Bir baharat, tatlı hoş bir koku getirecek bir şey atmak gerekiyor. Ondan sonra ona şekil verip fırına atın. Bu baharatı kendimizce bulduğumuzu zannediyoruz Selçuk Tekay’la. Yeni bir albüm hazırlığı içindeyim.  İnşallah yanılmayız bu baharat seçiminde. Sunmak için hazırlanıyoruz. Uzun süredir istediğim, hayal ettiğim bir şeydi. Selçuk Tekay, seneler sonra ikna oldu. “Haklısınız” dedi. Örnek hazırlamış bana, yaptı dinletti. “İşte buydu” dedim. Dinleyince anlayabilirsiniz.
Yeni albümünüzden söz etmişken; anlatır mısınız biraz yeni çalışmanızı? Repertuvarı tamamlamak için bir hayli yol aldık. Birinci aşama ama en önemli şey şarkı. Şarkıları doğru seçmek son derece önemli. Gerisi kolay. Sonra o güzel kokulu baharatı içine attık mı süper olabilir. 2-3 şarkımız eksik. Eski ve yeni şarkılardan karışık bir repertuvar yapmaya çalışıyoruz ve çabuk çıkarmak istiyoruz. Yılbaşından önce çıkarmayı planlıyoruz.
Uzun bir aradan sonra heyecan büyük olmalı. Evet çok heyecanlıyım, çok istekliyim. 6 yıldır albüm yapmıyorum. Çok ara verdikten sonra o enerji var içimde. Bu çok önemli. Bunu yapmak istiyorum. Ve yapacağım.
“BİZ DEĞİL AMA DÜNYA MÜZİĞİMİZİ KEŞFETTİ”
-“Yurtdışında yabancı dostlarım olmuştur zaman zaman. Bir vesileyle Türk müziğini dinlemiş olanlar var. Büyük hayranlık duyarak ve bunu bana anlatan çok insan var. Demek ki doğru yapılmış işlerdi. Yabancıların, Amerikalıların, Avrupalıların Doğu müziğine çok ilgi duyduklarını görüyorum ve sürekli bir sentez içindeler. Batı- doğu sentezi aldı başını gidiyor. Dikkat edin çok önemli motifler var. Alıyorlar ve hayranlık duyuyorlar. Biz kendimizi keşfedemedik belki ama onlar bizi keşfettiler ve çok kullanıyorlar. Türk müziğini, Arap Müziğini bütün doğu ülkelerinin ezgilerini yaptıkları müziklerde görebiliyorsunuz. Bütün dünyada çok önemli bir müzik Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği. Onlar bunun farkına vardılar. Biz ise, farkında olmadan severek dinliyoruz.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder