Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

14 Ocak 2011 Cuma

EMRE AYDIN


Akort Dergisi Ocak-Şubat / 2009
AVRUPA ŞAMPİYONUMUZU “EFKAR” BASTI
Müzik dünyası içinde bulunduğu zor koşullara ayak uydurmaya çalışırken, öte yandan genç müzisyenlerimizin kazanmış olduğu başarılar sektöre umut veriyor. Bu isimlerden biri de müziğin başkenti Liverpool’da düzenlenen 15. MTV Avrupa Müzik Ödülleri gecesinde “Avrupa’nın En İyi Sanatçısı” ödülünü alarak ülkesine dönen rock müziğin sevilen sesi Emre Aydın… Yeni albüm hazırlığını sürdüren ve MTV’den gelen isteğe uyarak İngilizce şarkı üzerinde çalışan Aydın, kariyerine önemli bir sayfa açacak bu gelişmeyi iyi değerlendirmek istiyor.
Öncelikle Avrupa başarınızdan dolayı sizi tebrik ederiz. Türkiye’yi Liverpool’da en iyi şekilde temsil ederek “Avrupa’nın En İyi Sanatçısı” oldunuz. Neler söylemek istersiniz? İnanılmaz mutlu ve gururluyum tabi ki üzerimden büyük bir kalktı. Ülke temsili başlı başına önemli bir olay. Aynı kategoride beraber yarıştığım diğer 21 ülkenin sanatçıları da oldukça iyi isimlerdi. Çok iyi organize olan, çok iyi ve kalabalık bir fan siteye sahibim. Onların desteği inanılmaz oldu. Herbirine buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum...
Dünyaca ünlü birçok müzisyenle aynı sahneyi paylaşmak size neler hissettirdi, orada yaşanan heyecanlı atmosfer nasıldı? Aslına bakarsanız üzerimde büyük bir yükle gittim Liverpool’a yarışmaya. Kendimi temsil etmenin yanında ülkem adına da yarışma duygusundan ve yoğun tempodan orada olup bitenleri çok da tadını çıkararak yaşayamadım. Müzik dünyasına yön vermiş iki önemli müzisyen Paul Mccartney ve U2 solisti Bono ile aynı ortamı paylaşmak bile yeterince heyecan verici bir olay. Ama dediğim gibi sonuç açıklayıncaya kadar o heyecanı çok da rahat bir şekilde yaşayamadım.
Bu ödülün kariyerinize yansıması nasıl olacak sizce? MTV dünya müzik sektörü için çok önemli bir müzik kanalı. Bundan sonraki gelecek başarı, bu fırsatı ekibimle birlikte ne kadar iyi değerlendireceğimizle alakalı.
Hayatınıza nasıl bir pencere açıldı, ne gibi bir yenilik geldi? Aslında yakın bir zamana kadar önümüzdeki yıl yayınlamayı planladığım 2. solo albümüm için stüdyodaydım. Çalışmaların büyük kısmı da bitmişti. Ancak şimdi benden en kısa süre içinde İngilizce bir şarkı bekliyorlar. İlk etapta bir single hazırlayıp MTV merkeze göndereceğiz proje ondan sonra şekillenecek. Ayrıca ödül töreninden döndüğümden bu yana sanki yeni albüm yayınlanmış gibi yeniden röportajlara başladık. Bu promosyon dönemini de tamamlayıp, şarkının kaydı için hazırlıklara başlayacağım...
Başarı basamaklarını çıkarken, Avrupa’nın en iyi sanatçısı olmanın size yüklediği sorumlulukları neler oldu?  Bundan sonraki adımımı çok dikkatli atmam gerekiyor. Dediğim gibi önüme gelen bu büyük şansı iyi değerlendirmeliyim. Ama daha da önemlisi içime iyi sinen ilk albümün başarısını katlayacak yeni bir albümle hayranlarımın karşısına çıkmayı ilk etapta hedefliyorum.

YENİ ALBÜMÜN TEMASI: EFKAR
2006 yılından bu yana “Afili Yalnızlık” adlı çalışmanız halen dinleniyor ve seviliyor. Şarkılarınız bir anlamda eskimiyor ve tüketilmiyor diyebiliriz. Nedir sırrı? Sanırım baştan sonra belli bir konsepte bağlı albümleri uzun süre dinleyebiliyorum. Bu albümün de öyle olması için çok çalıştım. Şarkı sözlerinden, albüm kapağına, tanıtım çalışmalarından kliplere kadar her aşaması özenle, çok iyi bir ekiple hazırlandı. Sanırım başarı bundan kaynaklanıyor.
Yeni albümünüzün tamamlanmak üzere olduğunu biliyoruz. Yeni çalışmanızla ilgili hazırlıklarınız hangi aşamada, ne gibi yenilikler bizi bekliyor? MTV ödülünden sonra planlarda değişiklik olabilir ama yeni albümün hazırlıkları devam ediyor bir taraftan. İlk albümü dinleyenler için; ‘Bu adam da ne yapmış böyle’ demeyecekleri, ama daha modern sound’da bir albüm geliyor. Efkar temalı bir albüm olmasını planlıyorum. Bazı ilginç enstrümanlar da (ney, kaval gibi) kullanıyorum.
Amacınızın yeni albümünüzün önceki albümden daha iyi olması olduğunu söylüyorsunuz. Nasıl bir yol izlediniz bunun için? Sürekli tüm dünya müzik sektöründe olup bitenleri, yeni soundları takip ediyorum. Bol bol okuyorum ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum.
Aynı zamanda iyi bir müzik dinleyicisiniz. Hangi gruplar ya da müzisyenler son dönemde ilginizi çekiyor? Daha çok İngiliz grupları seviyorum son dönemde... Morrisey, Travis, Muse gibi grupların dışında son dönemde The Killers ve The Last Shadow Puppets da dikkatimi çekiyor. Yerli olarak da Vega’yı ve birlikte düet yaptığım Gripin gruplarını da severek dinliyorum.
“SABUHA”YLA BAŞLAYAN BAŞARI ÖYKÜSÜ
 13–14 yaşlarında “Queen” grubunu keşfeden Emre Aydın, müziğe olan ilgisinin giderek artmasıyla gitar dersleri almaya başlar. Lise yıllarında trash, death, metal gibi alternatif müzikler dinleyen Aydın, ardından punk gruplarına merak sarar. Liseyi bitirdikten sonra İzmir 9 Eylül Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümünü kazanır ve grup çalışmalarına devam eder. Onur Ela ile “6. cadde” adındaki gruplarıyla sahne almaya başlar ve katıldıkları “Sing Your Song” yarışmasında birinci olur. Oldukça arabesk unsurlar içeren “Sabuha” adlı parçaya yaptıkları coverla adını duyuran ve dikkat çeken grup, ardından ilk albümlerini çıkarır. Ancak müzik şirketlerinin kapamasıyla birlikte hüsrana uğrarlar. Emre Aydın solo albüm yapma konusunda cesaretlendirilince müzik kariyerine tek başına devam eder ve 2006 yılında “Afili Yalnızlık” ortaya çıkar.
Yakaladığınız şöhret yaşamınızda neleri değiştirdi, nasıl sindirmeyi başardınız?  Hayatımda çok da fazla şeyi değiştirmedim. Hala aynı evde, üniversitede de aynı evi paylaştığım ev arkadaşlarımla birlikte yaşıyorum. Sokoğa çıkmak her zaman rahat olmuyor ama zaten daha çok evde vakit geçirmekten hoşlanan bir insanım.

“İYİ MÜZİĞE SAHİP ÇIKILMALI”
Önceden yapımcılar rock albümlerine çok sıcak bakmazken artık birçok yeni grup ya da solist piyasada kendine yer bulabiliyor. Yaşanan bu süreci, sıkıntılı dönemlerden bugünlere gelen bir müzisyen penceresinden baktığınızda nasıl değerlendiriyorsunuz? Sanırım plak şirketleri rock müzikten artık korkmuyor. İnsanlar da iyi ve kötü müziği ayırtedebiliyor artık internet çağındayız.
Müzik dünyasının yaşadığı kriz Emre Aydın’ı nasıl etkiliyor? Elbette albüm satışları inanılmaz düşük rakamlara geriledi. Bir kaç yıl önce yayınlanmış olsa 500 bin kopyadan fazla satabilecekken albümümün satışı 2 yıl içinde ancak 100 bin’e yaklaştı. Ki bu albüm hala satış listelerinde ilk 10 içinde yeralıyor. Yasal olmayan download sektörü olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Müzisyenlerin ve plak şirketlerinin en önemli gelir kaynağı sponsorluk gelirleri ve konserlerden elde edilen gelirler. Bu yüzden üretim ve yeni yeteneklere yapılan destek minimum seviyede... Bu da oldukça umutsuzluk hissettiriyor insana.  Dinleyicileri iyi müziğe sahip çıkmaya davet ediyorum.
Sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Emre Aydın, sohbetimizin sonunda en büyük isteğini “daha çok uzun yıllar iyi müzik yapabilmek ve sahnede olmak” olarak açıkladı: “Bunun için de çok çalışmaya devam...”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder