Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

23 Ocak 2011 Pazar

JAY JAY JOHANSON


Akort Dergisi Mayıs-Haziran/2009

JAY JAY JOHANSON TÜRKİYE'DE

Yeni albümünüz  “Self Portrait” turnesi kapsamında ülkemizdesiniz. Yeni çalışmanız sizin için ne ifade ediyor? Yeni albümüm, 2 yıl önce çıkarmış olduğum albümden sonraki çalışmalarımın sonucudur. Daha minimalist, deneysel ve tahminimce daha akustik ve emproviziye dayalı bir çalışma oldu diyebilirim.
Bu albümünüzün diğer çalışmalarınızdan farkı nedir? “Whisky”, “Tattoo” ve  “Poison”, sizinde çok iyi bildiğiniz LIKE MORRICCONE, JOHN BARRY, MICHEL LEGRAND  gibi sanatçıların soundtracklerinden etkilenerek hazırlanmıştı ve mistik duygular yaratmak için sampler’lar kullanmıştık. THE LONG TERM ve SELF-PORTRAIT ‘i oluştururken ise, piyano, gitar ve vokalleri şaşırtıcı şekillerde kullanarak, akıllardan çıkmayacak bir dokunuş yaratma çabası içine girdik. 
Albüm neyi anlatıyor? Sözler her zaman olduğu gibi günlüğümdeki notların şiire transfer edilmesi ve İngilizceye tercüme edilmesinden ve lirik bir format almasından oluşuyor. Hikayelerim başlangıçta olduğu gibi yaşlanmak, olgunlaşmak, kaybedilenlere özlem ve yalnız olmakla ilgili..
“Antenna” adlı çalışmanızın ardından müziğiniz daha farklı bir altyapıda ilerlemeye başladı. Bu değişimle ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz? Hayır aslında “Antenna” ve “Rush” aslında değişim olduğu noktadır.  Bunlar benim aslında kendimi çok yakın hissetmediğim albümler.. Bu albümler yapı olarak, eserlerimin başka insanlar tarafından daha yüksek bir tempoda dans edilebilir şekle dönüştürülmüş formatlardır. Aslında benim stilime uygun değiller..Fakat diğer albüm ve soundtrack çalışmalarım14-15 yıl önce başladığım günkü fikrin çizgisini takip ediyor.
Elektronik müzik tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de dinlenilirliliği artıyor. Neler söylemek istersiniz? Son 4 yılda elektronik müzikten epey uzaklaştım. Tüm çalışmalarımı ve sesleri akustik enstrümanlarla yapıyorum. Bu sayede yapmak istediklerinizi geleneksel enstrümanlarla açığa çıkarma çabası daha ilginç ve enteresan bir çalışma havası yaratıyor.
Şarkılarınızdaki şiirsellik ve kendinize özgü sesinizle anılıyorsunuz ve Türkiye’de ciddi bir dinleyici kitleniz var. Ülkemize sık gelen bir sanatçı olarak, bu ilgi için görüşlerinizi alabilirmiyiz? Fransa ve İspanya benim en büyük hayran kitlemin olduğu ülkeler. Son dönemlerde Rusya ve Meksika’da büyük bir kitle oluştu. Türkiye, Portekiz, İtalya ve  Kanada gibi belli başlı ülkeler de bu seviyeye yaklaştılar.  
Türkiye’de yapılan müzikler konusunda bilginiz var mı, ya da dikkatiniz çeken? Pek bilgim yok ama keşfetmek için merakım var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder