Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

14 Ocak 2011 Cuma

SELÇUK URAL


Akort Dergisi Kasım-Aralık/ 2008

SELÇUK URAL’LA GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE…

Müziğe yıllarını veren sanatçılarımızdan Selçuk Ural, 10 yılın ardından kendi bestelerinden oluşan “Kadınsız” adlı albümüyle dönüş yaptı. Müzikten aslında hiç kopmadığını ve bundan sonrada böyle uzun bir ara vermeyeceğini söyleyen Ural, eski şarkılarını da bir albümde toplamayı planlıyor. Çok yakında özel bir TV kanalında canlı performans ağırlıklı bir program yapacak olan Selçuk Ural ile müzik dünyamızı ve yeni projelerini konuştuk…

Neydi müzikten uzak kalışınızın nedeni, bu sürede neden albüm çalışması yapmadınız? Müzikten aslında hiç kopmadım. 5 yıl kadar önce Universal’da prodüktörlük yaptım. Birçok çalışma yaptım. Kapanınca kendi beste çalışmalarıma yöneldim. 30 kadar besteyi 12’ye düşürdük. Bir albümün çıkması kolay olmuyor. Konsepti iyi düşünmek gerekiyor. Düşünme zamanı çok uzun oldu. Yıllanmış sanatçılarda beyin yorgunluğu oluyor herhalde. Yoksa ben müziğin hep içindeyim, devamlı üretiyorum. 40’a yakın 45’lik, 8 tane LP yaptım.8 tane de cd yaptım. Bundan sonrada böyle bir ara vermeyi düşünmüyorum.

Uzun bir zaman diliminin ardından albüm yaptınız. Neleri değişmiş gördünüz?  
Uzun zaman piyasada olmayınca bazı köşeleri kaybetmiş oluyorsunuz. Basındaki magazin ve radyo müdürleriyle iletişiminiz kopuyor, albüm çıkarken size fazla yardımcı olunmuyor. Tekrar piyasaya girmeniz için bir çaba sarfetmeniz gerekiyor. Ama her şeyden önce dönüş yaptığım için memnunum. Albümümden gurur duyuyorum. İçinde 5–10 sene sonrada dinlenecek şarkılar var. Takdiri de Türk halkı yapar tabiî ki ama albümlerimin devamı gelecek. Şu anda ikinci klibimizi çekiyoruz.

“DİZİ VE FUTBOL MANYAĞI OLDUK”
 “Müzik sektörünün hali içler acısı. Önceden var olan 300 firmanın 30’u kaldı artık. Onlarda belirli bir rant elde edemiyorlar. Ama bu canlanmaz mı? Bence canlanır. Halkın okumasıyla, bilinçlenmesiyle birazda ekonominin düzelmesiyle canlanır. Ben Universaldayken yıllık albüm satışı 7–12 milyon arasındaydı. Emrah, Çelik, Kayahan, Şebnem Ferah, Ebru Gündeş gibi sanatçıları vardı. Şimdi Türkiye genelinde bu kadar satış yok. Türk Sanat Müziği tamamen bitti. Çok güzel sesler ve şarkılar var ama ortada yoklar. Türküler ve rock grupları prim yaptı. Şarkı söylemesini, gam yapmasını bilmeyen birçok insan bugün şarkı söylüyor. Bizim mesleğimize biraz da olsa saygı gösterilsin. Bu işe yıllarını vermiş insanlarla, sadece para kazanmak için bu sektöre girmiş insanları da halkın ayırmasını isterim. Her gün basında olan isimlerin konser salonlarında göremiyoruz. Tirajı çok isimleri canlı performanslarda göremiyoruz. Yunanistan bizim 10’da birimiz olan bir ülke. Ama ne zaman gitsem, müzikhollerinde kuyruk var. Bizde müzik yapan gazino kalmadı. Atina’da 3 sanatçı bir yerde çalışıyor, 2 sanatçı bir yerde çalışıyor. Sanata karşı bir ilgisizliğimiz var. Dizi ve futbol manyağı olduk.”

BİZLER AZINLIĞIZ BU ÜLKEDE…
“Dans müziği söyleyerek başladım bu işe. Dans müziği güzel bir alt yapı sağlıyor. Konservatuvarda trombon bölümündeydim. Tecrübe ve alt yapınız varsa, kendiniz üretebiliyorsanız, şarkı söyleyecek kondisyonunuz da varsa bu işi ölene kadar yapabilirsiniz. Biz azınlıkta kalıyoruz Türkiye’de. 25 yıl önce söylediğim bir şarkıyı bugün aynı tonda söyleyebilirim. Bu benim için güzel manevi bir tatmin. Bu olgunluk yaş döneminde saygı görmek, talep edilmek çok güzel bir şey. Güzel bir şey yaparsan müzikte ve kitapta yıllar sonra da olsa satma şansı var. Ayten Alpman’ın “Ben Varım” adlı şarkısı, Timur Selçuk’un bir şarkısı da dizilerle yeniden gündeme geldi. “Küçük Kadınlar” dizisinde de benim “Dertlerimi Zincir Yaptım” adlı parçam tekrar meşhur oldu.  Bizim dönemimizde daha manalı şarkılar vardı. Şimdi ritm üzerine döşeniyor şarkılar. Müzik dinleyicisinin zevki değişti. Bunu müzik sektörümü yönlendirdi, yoksa yeni nesil mi karar verdi? Bilmiyorum.”

Artık uzun süre ara vermeyeceğinizi söylüyorsunuz. Önümüzdeki günlerde sizi hangi projelerde göreceğiz?  Ocak- Şubat aylarında eskileri kapsayan bir çalışma yapacağız. Aynı zamanda bu yıl bir kanala “Şarkı Söyleyenler” adında bir program yapacağım. Gelen konuklar canlı performans yapacaklar. Ben şarkı söyleyeceğim. Ama şarkıcı dediklerimi de davet edeceğim.  Bir de film müziği yapacağım inşallah. Müzik evrensel,  siz hazırlıklı olacaksınız, üreteceksiniz zamanınız geldiğinde de malzemeniz olacak. Gençler günümüzde çok kısa vadeli düşünüyor.

Gençlerde gelecek vaat eden isimler yok mu?
Tarkan, Kenan Doğulu, Teoman, Yalın, Emre Altuğ, Funda Arar ve ismi şuanda aklıma gelmeyen daha çok isim var. 40’ından sonra devam edebilecekler mi, bunu merak ediyorum. Gençlerin çok fazla şansları olduğu gibi şansızlıkları da oluyor. Çünkü çok fazla insan geliyor, parayı ve şöhreti çok çabuk buluyorlar. Bu bir tehlike. Eğer ondan sonra çalışmazsan, aşama kaydedemezsen bu meslek seni bırakır. Birçok sanatçı şuanda albüm yapmıyor dizilerden besleniyor. Mesela Emrah, Yavuz Bingöl birer dizi yıldızı oldular.

ÜRETKENLİĞİNİ SPORA BORÇLU
Selçuk Ural, müzisyenliğinin yanı sıra iyi bir sporcu aynı zamanda… 30 yıldır tenis oynuyor ve günde 3–4 saat spor yapıyor.  “Bir turnuvada sakatlandım o nedenle azalttım. Her yıl klübümüzde en iyi sporcu ben seçilirim. Spor, üretimi destekleyen adrenalini çoğaltıyor. O hırsla da çalışıp gençlerle de mücadele edebiliyorsun. Konsere çıktığımda da 3–4 saat sahnede kalabilirim. Yorulmam. Tenis klüplerinin sayısı artıyor ve geceler düzenleniyor O tarz işlere gidiyorum.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder