Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

8 Ocak 2011 Cumartesi

SONER ARICA



Akort Dergisi Eylül-Ekim 2006

SONER ARICA’NIN PENCERESİNDEN
                                                           MÜZİK DÜNYAMIZ

Soner Arıca, 2007 yılı içinde çıkaracağı yeni albümünden önce “Bu Yaz” adını verdiği remix çalışmasıyla, daha önce seslendirdiği şarkıları farklı bir alt yapıyla yeniden yorumluyor… Hayranlarıyla güzel bir iletişim kuran Arıca, yaşadığımız günleri mercek altına aldı…

Duygusal şarkılar dinlemeye alışık olduğumuz Soner Arıca, dans albümüyle hem eğleniyor hem de eğlendiriyor… Dinleyicilerinin romantik şarkı beklentilerine karşın dans şarkıları hazırlayan Arıca, “Beni yolda insanlar çevirip, biz senin şarkılarınla ağlıyoruz, dertleniyoruz.” diyorlar. Onlar bunu mutlulukla söylüyorlar ama ben biraz da eğlensinler diye düşünüyorum. Sürekli onu yapsam, işim çok kolay benim, hiç risk yok. Ama ben değişikliği seviyorum. Kliplerimde de bunu yansıtmaya çalışıyorum. Böyle bir sorumluluğum olduğunu da düşünüyorum.” diyor.
“Bu Yaz” adlı remix albümünde; Soner Arıca’dan daha önce dinlediğimiz şarkıların farklı versiyonları yanı sıra,  Emrah’ın “Haydi Şimdi Gel” adlı şarkısı var: “Melodisini değiştirmedik ama pop Akdeniz şarkısı oldu. Duygusal yapısını bozmadık. Ben çok seviyordum zaten. Bir renkti ve önemli renkti bana göre…” 
Aranjmanlarını Erol Temizel’in yaptığı ve 2 şarkıdan yola çıkılarak, bir proje haline gelen  “Bu Yaz” ile ilk defa mevsimlik bir albüm yaptığını söylüyor Arıca:  “ Erol’un soudunu beğeniyorum. Daha batıya bakan bir yüzü var yaptığı arajmanların. İkimizin birlikte anılacağı bir albüm oldu. Soner Arıca & T-Express. Onun dj mantığı ile benim yorumculuğumu birleştirdik ve her şarkıda başka bir ritm duygusu kullanmaya çalıştık. Sadece belirli bir dans ritmi üzerine şarkı yapmak o kadar kolay ki… Biz her şarkının farklı olmasını istedik. Yeni şarkılardan oluşan bir albüm hazırlığı içersindeyim. 2007 Ocak ya da Şubat gibi çıkacak. O döneme kadar bir heyecan yarattık kendimize. Bu heyecanın dinleyiciyle iyi buluştuğuna inanıyorum. Çünkü hayatımda ilk kez mevsimlik albüm yaptım. Biraz da bu yaz bunu yaptık gibi bir şey…”  
“Bu Yaz” her ne kadar dans albümü olsa da Arıca, “Biz” adlı romantik şiirini koymadan edememiş: “Ben ne yaparsam yapayım, hangi alt yapıyla yaparsam yapayım benim sesimdeki tınıyla şarkı romantik oluyor. Ondan uzaklaşamıyoruz. Albümü satın alan, eğlenmek için aldığını bilecek. Daha çok kalabalık, eğlenceli yerlerde dinlenebilecek şarkılar var ama dinleyici, ‘Biz’ şiirini dinlerken aksine hüzünlenecek. Onu koymadan gidemedim.” Ayrıca, albümde Fransa’da bulunduğu dönemde yaptığı Fransızca şarkılar da var: “ Bu şarkılar bu albüm için yapılmadı. Fransa’daki müzik pazarına yönelik şarkılar.  Fransa’da bir ajansla görüşmem var. Benimle  albüm yapmak istiyor. Bunu pek söylemiyorum. ‘Avrupa’ya açılıyorum’ gibi şeylerle karıştırılmasın diye… Bu bir deney ama biz bu deneyin en önemli  safhasındayız. Sadece kabul görmek ve görmemek kalmış. Bu şarkılar burada da neden olmasın dedim…”   

SİPARİŞLE ŞARKI YAPAMAM
 ‘Vefasız’, ‘Deniz Gözlüm’, ‘Bu mu Sevda’, ‘Beni Bırakma’ gibi çok sevilen şarkılara imza atan Soner Arıca, “Her albümde onlar kadar sevilecek bir şey yapabilecek miyim ya da onların üzerine biraz çıkabilecek miyim? diye düşünüyorum. ” diyerek, şarkılarını ikiye ayırıyor: “Şarkılarım arasında hemen ağızlarda, kulaklarda olmayan ama çok fanatiği olan şarkılar var. ‘Kusursuz Aşk’ şiirim öyledir. ‘Ayrılık’ şarkısı mesala, ‘Deniz Gözlüm’ gibi değil ilk başta ama çok kuvvetli bir kitlesi var.  Şarkılarımı iki konsept olarak düşünebiliriz. Biri; daha popüler, diğeri de popüler değil ama daha fazla seveni olan şarkılar…” 
Soner Arıca’nın; düşündüğünü, hissettiğini anlatmakta güçlük çekmemesi, kolay etkilenen, hassas biri olması şarkı ve beste yapmasını kolaylaştırıyor. Onu en çok yalnızlık, denizi seyretmek ve mevsim geçişleri etkiliyor. Bu dönemde kendini daha da üretken buluyor. Son dönemde şarkı yapması için başka şarkıcılar da aramaya başlamış: “ Sipariş usulü bir şey yapmam çok zor. Bende doğması lazım. Bir şey birikiyor ve çıkması gerektiğinde de çıkıyor. Belki bir şarkının en önemli cümlesi benim hayatımdır ama iyi bir gözlemciyse insan besliyor altını. Sadece kendi yaşadıklarımdan bu kadar şarkıyı yapmak imkansız… Şarkılarda üretkenliğimin tavan noktasında olduğu bir dönemdeyim…”


·         ÖNEMLİ BİR ÖRNEK TEŞKİL EDİYORUM
 “Birbirini kollayan televizyon yapımcıları, sanatçılar, radyocuların ilişkilerine bakıldığında ben olabileceğim çok iyi bir yerdeyim. Çünkü, gerçekten beni sektörde var eden şey, yaptığım şarkılar ve kliplerim. Sevilen de bir insanım. Oyunun kuralları kısmına geldiğimizde, ben o oyunun kurallarını diğer sanatçılar gibi kullanmadım. Hepsi için söylemiyorum ama genel bir işleyiş bir mekanizması var. Dışardan bakıldığında sektör, yeni sanatçının etrafında dönüyor. Ama baktığınızda aslında yaptıkları şarkıyla ilgili hiçbir şey konuşulmuyor. Bu olmalı, ama izleyici TV’de gördüğü bir insanın varlığına inanmaya başlıyor. Büyük yanılgı bu... Eğer benim albümüm yoksa TV’ye çıkıp ne söyleyeceğim? Ben bundan kaçınıyorum. Buradan kendimi ayırdığımda çok önemli bir örnek teşkil ettiğimi düşünüyorum.”

·         İYİ ALBÜMLERE HAKSIZLIK EDİLİYOR
“Albümler, eşit şartlarda hareket etmiyor. Diyelim ki biri size bir albüm yapılıyor ve o albüm yapılırken sevgili ya da başka biri yığınla para harcıyor. Çekilen klip ya da şarkı hem televizyonda hem de radyolarda dönmeye başlıyor. Bu açıdan bakıldığında iyi albümlere haksızlık oluyor. Var olma biçimim ve o yarışın içindeki yerim bu davranışa çok aykırı… Ben olmadık şarkıya klip çekebilen biriyim, çünkü.  Belki iyi albümlerden biri başka bir mevsimde yayınlansa daha dikkat çekici olacak. Reklam yapma kısmına karşı değilim ama burada artık orası aşılıyor. Çünkü, biz sadece billboardlardan bahsetmiyoruz.  Bu sektörü daha da batıran bir şey.  O zaman söz yazarına ya da şarkıcıya ‘senin çok iyi bir şey yapman gerekmiyor, sadece çok yayınlatırsan tamamdır’ kodlanıyor.”  

·         DAHA KÖTÜSÜ OLURSA, KARARTMA GECELERİ OLACAK  
“Müziğin bu durumunun daha kötüsü yok diye düşünüyorum. Ben her dibe vuruşun bir sıçraması olduğuna inan biriyim. Gerçek bir müziksever kopyalanmış bir cd’ye inanmaz. Belki bu anlamda gerçek müzikseveri göreceğiz. Yasal Mp3 sitelerinin ilgi göreceğini düşünüyorum. Daha kötüsü olmaz ama bu inancım mı, dileğim mi bunu ayrıştıramıyorum. İyiye gidecek gibi geliyor. Belki aynı anda 100 albüm çıkmayacak ama hepimiz çok iyi şarkılar yapmak zorunda kalacağız. Besteciler ve aranjörler ekonomik olmak zorunda kalacak. Her ne olursa bu iş daha kötüye giderse, hayat kararacaktır.  “Karartma Geceleri” olacaktır. Müziksiz, sinemasız,  kitapsız bir hayat, hiç kimse hayal etmeye bile kalkmasın, berbat bir şey. Güneş yok demektir. Hayat, zaten tek başına yorucu ve yıpratıcı. Ortamı değiştiren sanat eserleri, onlar yapılamazsa da hayat bitmiş demektir.” 










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder