ZARA

Akort Dergisi Eylül-Ekim /2005

ZARA “TÜRKÜCÜDEN POPÇU OLMAZ” DİYENLERE CEVAP VERDİ: “WITHOUT YOU...”

İki yıl aradan sonra son albümü “Zamanı Geldi” ile hayranlarıyla buluşan Zara; seslendirdiği 70’li yılların arajmanları ve Mariah Carey şarkısıyla müzikal açıdan farklı bir yönünü de ortaya koymuş oldu. Türk Halk Müziği söyleyen sanatçıların ve dinleyenlerinin de diğer müzik tarzlarıyla barışık olduğunun altını çizen Zara, “ Bu çalışmamızın örnek teşkil etmesini istiyoruz” diyor...

Yıllardır yaptığı çalışmalarla türkülerimizi genç nesille paylaşmayı başaran Zara, Türk Halk Müziğinin sevilen seslerinden biri...Türkülerin dışında, Türk sanat müziği şarkılarıyla dinleyici profilini zenginleştiren sanatçının, oyunculuğunu sergilediği sinema filmleriyle de çok yönlü bir sanat yaşamı bulunuyor. “Zamanı Geldi” adlı son çalışması Zara’nın dördüncü albümü... İskender Ulus’un prodüktörlüğünde gerçekleşen albümde sanatçı; ülkemizin birçok yöresinden derlenmiş türküler seslendiriyor. Zara, 70 yılların sevilen şarkılarını da sevenlerine albümle birlikte armağan ederek, müzikal birikimini farklı bir açıdan sunuyor... Şarkılar her eserde en fazla iki enstrüman ile yorumlanıyor. Mariah Carey’in “Without You” adlı parçasını seslendirmesi de albümün diğer bir sürprizi... Zara’yla  son çalışması “Zamanı Geldi” üzerine konuştuk...

İki yıllık bir suskunluktan sonra yeni albümünüz “Zamanı Geldi” ile birlikte; 70’li yıllardaki Sezen Aksu, Özdemir Erdoğan gibi önemli müzisyenlerin şarkılarını da  seslendiriyorsunuz.  Daha önceki çalışmalarınız Türk Halk müziği ve Türk Sanat Müziği ağırlıklıydı. Böyle bir çalışma içine girmeye nasıl karar verdiniz?  Amacımız sahip olduğumuz bu köklü kültüre hizmet edebilmek…Bize ait bu güzellikleri paylaşmak ve müzik yelpazemizden örnekler sunabilmek.Yıllarca Türk Halk Müziği söyleyen insanlar basma kalıp düşünceler içinde ve etrafı surlarla çevrilmiş fikirlere sahiplermiş gibi hissettirildi. Biz, işin aslının  böyle olmadığını, tam tersine Türk Halk Müziği söyleyen sanatkarların ve dinleyenlerinin de diğer tarzlarla barışık olduğunun altını çizmek istedik yeni çalışmamızda. Tabi ki çok değerli bestekar müzisyenlerimizin desteğini de sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim.Sezen Aksu, Özdemir Erdoğan, Selda Bağcan, Nino Varon, Kemal İnci, Ülkü Aker ve diğer tüm eser sahiplerine sonsuz teşekkür ederim.

 Albümün içinde bir de Mariah Carey’in seslendirdiği “Without You” adlı şarkı bulunuyor.      Neden İngilizce bir şarkı? Musiki, bir toplum kültürünün en önemli kollarından biridir. Bu nedenle özellikle genç kardeşlerimize bu hizmeti sunarken, birazda dikkatli ve seçici olmaya çalışıyoruz.ve diyoruz ki kendi zenginliğine vakıf olan, diğer kültürlerle de alışveriş içerisinde olur. Burada bir kimlik vardır. Ama kendimizi tanımaktan yoksun olursak, benliğimizden ödün vermiş; hatta kendini tanımadan başka kültüre yelken açma gafletinde  bulunmuş oluruz. Her zaman sevgili dinleyenlerimizle paylaştığımız hususu burada da nakletmek isterim.Bizler kendi değerlerimize sahip çıkmak zorundayız. Eğer bu güzellikleri gelecek nesile taşıyamazsak çok değil, 20-30 yıl sonra bu kültür biter. Biz bu çalışmamızda,  Türk Halk Müziği albümümüzün iddiasını sunuyor, örnek teşkil etsin istiyoruz.

 Arajmanlar ile seslendirdiğiniz İngilizce şarkının tepki alacağını düşünüyor musunuz?Benim için amaç önemli. Amacımı da sizlere sunuyorum. Ayrıca, Türk Halk Müziği ve Sanat Müziği’nin yanı sıra Batı müziği, Şan,Armoni dersleri de aldık. Şimdi uygulama zamanı…

“Zamanı Geldi” dördüncü albümünüz. Bu albümünüzde de söylediğiniz türkülerle  ülkemizin   farklı yörelerine konuk oluyoruz. Türkülerin müziğimizdeki yeri nedir?  Müthiş bir kültür hazinesidir.Bir ülkeyi tanımak isterseniz  o memleketin halk müziği size önemli bir kılavuz olabilir. Tarihinden-yaşantısına,düşünüşünden-cenklerine çok önemli yere sahiptir.Türk halk Müziği de bizi bize anlatan bir deryadır. İklimimiz, şivemiz, dertlerimiz, feryadımız, şakalarımız…Kısaca bir çok detayımız saklıdır Türkülerde.

Halk müziğimizin çok sesli uygulanmasına nasıl bakıyorsunuz?Zaman değişiyor, istekler faklılaşıyor. Bu sebeple deneysel müzikler de ortaya çıkmıştır.Halk Müziğinde de bazı denemeler yapılmaktadır, yapılacaktır da…Burada en önemli husus, türkünün yapısının değiştirilmemesi gerektiğidir.Bir bağlama yada çöğürle sunulduğunda (tabir-i caizse) ciğerimizi söken türkülerimiz, senfoni orkestrasıyla sunulurken de aynı tadı verir. Şu zenginliğe, heybete hayran olmamak mümkün mü?

 Profesyonel müzik yaşamınız başlayana kadar neler yaptınız? Aslında hayatımın her anında müzik başroldeydi. İlk, orta ve yüksek öğrenimimi tamamladım.Bildiğim ya da duyduğum bütün yarışmalara katıldım ve hep birincilikler elde ettim. TRT de bir dönem çalıştım.Tiyatro ve müzikallerle ilgilendim.Profesyonel çalışmalarım konservatuara girdikten sonra başladı.

Müzik hayatındaki hedef ve amaçlarınız nelerdir? Önce hizmetlerimi layıkıyla yerine getirmek isterim.Bu zengin kültürü tüm dünyanın huzurunda sunabilmek, gerek halk konserleri gerekse protokol konserleriyle her Millete bizi anlatabilmek isterim müzik diliyle.Ülkemin her karış toprağındaki Canlarına konser vermek, onlarla bütünleşmek isterim. Gidilmedik yer, söylenmedik Türkü kalmasın isterim.

Eşinizin aynı zamanda prodüktörünüz olması sizin için kolay mı, zor mu? Vallahi bazen zor olmuyor değil, her konuya vakıf olduğu için onu profesyonellik olarak tatmin etmek zor. Ama her anlamda büyük destek ve işini çok iyi yaptığı için projelerimizin birçoğunun altında Onun  imzası vardır.

 Yakın gelecekteki projeleriniz neler? Anlaştığımız 20 konser programım var önümüzde.Yeni ve yine sürpriz bir proje için şimdiden kolları sıvadık bile…

 “ZAMANI GELDİ” 12 türküden ve 5 beste türküden oluşuyor. Yalçın Polat, E. Ercan Sezer, İbrahim Can ve N. Zara Ulus besteleri haricinde Karadeniz, Kerkük, Kütahya, Bilecik, Manisa, Muharrem ve Neşet Ertaş ile Kırşehir, Aşık Daimi ile Erzincan, Aşık Veysel ile Sivas, Edirne, Urfa, Tokat, Ordu gibi ülkemizin dört bir yanından türküler seslendiriyor.“Ben Bir Yakup İdim” adlı Urfa Türküsüne de perdesiz gitarı, kopuz ve sesiyle Erkan Oğur eşlik ediyor.  “70’Lİ YILLAR” da ise; Zara, piyanoda Ceyhun Çelik ile her eseri en fazla iki enstrüman ile yorumluyor.
 

EBRU VE FOTOĞRAF BİRLEŞİNCE...

Fotoğraf çekimleri için diğer albümlerinde kültürel bölgelerimizi seçen Zara, “Zamanı Geldi” nin çekimlerini stüdyoda gerçekleştirmiş.

Albüm için çekilen fotoğraflar ebru sanatıyla da birleşince değişik bir çalışma çıkmış ortaya. Koray Kasap ve Noyan Babataşı tarafından çekilen fotoğraflarda geleneksel Türk motiflerinin öne çıkması planlanmış. Bu konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Noyan Babataşı, Zara fotoğraflarıyla ebru sanatını birleştirmelerini  şöyle anlatıyor: “Ebru, geleneksel bir Türk sanatı. Zara hanımında böyle bir misyonu olduğu için İskender bey ve kendisiyle yaptığımız görüşmeler sonucu böyle bir çalışma içine girmeye karar verdik. Her zaman dış mekanlarda çalıştığımız halde, etnik kıyafetler ve renklerle bu geleneksel öğeleri vurgulamak için stüdyoda çalışmamızı tamamladık, bilgisayar ortamında da ebru motifleriyle birleştirdik..”